Bir Mülakat Hikayesi
Yıl 2015, Bursa’dayım mezun olmama sayılı günler kalmış. Çok sevdiğim bir tanıdığım arıyor ve İnsan kaynakları departmanı dışında ilgilenebileceğim bir iş ilanı duyduğunu hoşuma gittiği takdirde iş ile ilgili detaylı bilgileri verebileceğini söylüyor. Merak ediyorum ne olduğunu soruyorum. Anlatmaya başlıyor. İş ilgimi çekiyor ve özgeçmişimi firmaya gönderiyorum. En fazla 1-2 saat geçiyor telefonum çalıyor. Karşımdaki kişi mülakata davet etmek istediği için aradığını söylüyor. Gün içinde müsait olursanız bugün görüşelim diyor. Hevesle ‘’Tamam’’ diyorum ‘’Müsaitim tabi ki gelirim!’’
Staj görüşmelerini saymazsak bu benim resmi olarak 3. iş görüşmem oluyor.
Aceleyle hazırlanıyor yola koyuluyorum. Yolda giderken firma hakkındaki önemli bilgileri defterime not alıyorum. (Zaten bildiğim bir firma olduğu için defterime sadece önemli gördüğüm yerleri not ediyorum.) Yaklaşık yarım saat önce mülakatın yapılacağı binada oluyorum. Beklemeye başlıyorum. Çok fazla çalışanı olmadığı için ofis yetkilisi gelip benimle ilgileniyor. Bana firma hakkında sorular soruyor ne biliyorsam söylüyorum. Kısa bir tanıtım videosu izletip iş başvuru formunu uzatıyor. Teker teker hepsini dolduruyorum. İlk sayfada klasik sorular olduğunu görüyorum ikinci sayfadaki sorulardan bazılarının ise şu şekilde olduklarını görüyorum:
Sizce mesai nasıl olmalı?
Çalışma prensipleriniz nelerdir?
Çalışma ortamı nasıl olmalı?
Bu firmada ne kadar süre çalışmayı düşünüyorsunuz?
Soruların altında dört ya da beş şık yer alıyordu. Yanıtların içerisinden sana en uygun olanı işaretlemen gerekiyor. Hepsini yanıtlıyor ve beklemeye koyuluyorum. Az önceki bayan tekrar gelip iş başvuru formumla birlikte müdürün yanına gidebileceğimi söylüyor. Gidiyorum.
Epey konuşuyoruz gayet güzel bir görüşme oluyor diye düşünüyorum ta ki ‘’Bu firmada ne kadar süre çalışmayı düşünüyorsunuz?’’ sorusuna gelene kadar. Müdür bana ‘’Bu sorunun yanıtını bilerek mi yeni bir iş buluncaya kadar işaretledin?’’ diye soruyor. ‘’Evet’’ diyorum. Sonra açıklamaya başlıyorum. ‘’Ben aslında İK departmanında çalışmak istiyorum, uzun süreli kariyer hedefim bu şekilde. Eğer bu işe başladıktan sonra İK departmanında iş bulursam o işi tercih etme olasılığım çok yüksek.’’ Gülüyor. Ben de gülümsüyorum. Doğruları söylediğim için çok teşekkür ediyor ve ekliyor: ‘’Elif Hanım sizinle çalışmak isterdik fakat ne yazık ki biz uzun süre bizimle çalışacak bir eleman arıyoruz.’’
Belki de iş başvuru formundaki soruya 3 yıldan fazla bu firmada çalışacağım yanıtını işaretleseydim beni işe alacaktı. O soruya doğru cevap verdiğim için işe alınma ihtimalimi oldukça düşürdüm. Hatta yok ettim.
Bu mülakat ile doğru söyleyeni dokuz köyden kovduklarını deneyimleyerek öğrenmiş oluyorum.
Her mülakat bir tecrübedir.
Yorumlar
Yorum Gönder